ikinci kuşak görevi devralırken...
Dünya çapında çok büyük şirketlerimiz olmasa da Kobi’lerin sürüklediği ekonomimiz ciddi sınavlardan başarıyla geçmekte. Ne döviz kurunun yerlerde sürünmesi, ne yüksek kredi maliyetleri ne de Çin’in haksız rekabeti onları durduramıyor. Hemen her gün yeni bir kobi başarısın gazete ve dergi köşelerini süslüyor. Bütün bu gelişmelere bakıp da keşke çok daha önce piyasa ekonomisine geçseydik dememek mümkün değil. Şimdilerde dünya pazarlarını tutan hiç olmazsa 30 büyük şirketimiz olurdu. Gelişmelere bakarak önümüzdeki yıllarda bu özlemin de gerçekleşeceğini söylemek için kahin olmaya gerek yok. Kobilerin gidişine bakılırsa en önemli sorun olan özgüven sorunu aşılmış görünüyor. Çoğu firmamız dünyadaki her coğrafyaya kolaylıkla mal satabilir, yatırım yapabilir, ortaklıklar kurabilir hale geldi. Anadolu insanına özgü sabır, ihtiyat ve sükunet kobilerin gelişiminde önemli rol oynuyor. Değişen pazar koşularına uyum sağlamada çok fazla zorlanmıyorlar. Ancak çoğu aile şirketi olan kobil